Birkaç hafta sonrasında kapıma 48 içki geldi ve aniden ufak kardeşlerimin idolü oldum. Mevcut yedi lezzetten dördünü aldım: ice-pop, üzüm, limon-kireç ve portakal. Her birinden birazcık tecrübe etmek için oturduğumda, hindistancevizi aromalı hiçbir şeyin hayranı olmadığım için firmanın hindistancevizi suyu kullandığını gördüğümde şüpheliydim. Gene de bu sefer değil – nedense asla hindistan cevizi tadı alamadım ve kardeşlerim de alamamıştı. En sevdiğim içecek “ice-pop” idi – Suni aromalı her şeyin hastasıyım.

Minimum sevdiğim? Portakal aromalı içecek. Düz Lucozade’ye fazlaca benziyordu. Hepsinin tadı, bir spor içeceği yerine bir slushie şeklinde donarlarsa tüm potansiyellerini yaşayacakları şeklinde. Benim ve ailemin tat alma tomurcukları birbirine fazlaca benziyorsa diye içeceği ofise götürdüm. Ade Onibada ilkin limon-kireç aromasını denedi ve derhal fazlaca şekerli bulunduğunu söylemiş oldu. Limonlu içeceği severim – bu mantıklı bundan dolayı tatlı diş – fakat her egzersiz yaptığımda onu içiyor muyum? Muhtemelen değil. Prime Hydration, Instagram’daki takipçiler açısından Gatorade’ı yenmek suretiyle olsa da, insanların toplumsal medyanın ötesinde bilmiş olduğu, temel, kolay erişilebilir bir içecek olacağından şüpheliyim.